Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş (Jose' Saramago 11/02/2012)
Konu olarak ilginç yer yer gizemli roman. Ancak edebi mi bence değil. Okunmalı mı? E yazmış o kadar.
98 Nobel Edebiyat ödülünü almış yazarının yarattığı
yüksek beklentiden mi bilmem, kitabın başlarındaki epey sıradan anlatım biraz
hayal kırıklığı yarattı. Konusunun ilginçliği ve dilinin samimiyeti ise kitabı
yarım bırakmayışımın sebepleri oldu.
Ölüm bir ülkede bir süreliğine işlerini askıya alıp, insanoğlunun her zaman hayalini
kurduğu ölümsüzlük duygusunun yaşanmasına izin veriyor. Başlangıçta ölümün
olmadığı ülkede her şey yolundaymış gibi gözükse de sosyal devlet zamanla
çöküşe giriyor ve çeşitli sektörlerin (cenaze levazamatçıları, sigorta sektörü,
huzurevi çalışanlarıvs vs vs) isyanlarına ve bildirilerine tanık oluyoruz. Bu
bölümler gazetelerdeki düz haber formatında verildiğinden epey sıkıcı. Sonra
ölüm karar ve yöntem değiştirip yeniden işe başlıyor. Ölecek olanlara mor
zarflar gönderip 1 hafta sonra canlarını alacağını bildiriyor. Yolladığı
zarflardan bir tanesi gizemli (?) bir şekilde sahibine ulaşmayı reddediyor ve
ölüm ilk kez vadesi gelmesine rağmen birinin (viyolonselci) canını alamıyor.
Sonrasında ölümün psikolojik halleri ve çekici bir kadın kılığında viyolonselciye
yaklaşıp mor zarfı vermek için yaptığı planlar ve viyolonselcinin basit
yaşamından kesitler anlatılıyor. Ölüm zarfı veremiyor, zarfı kibritle ( aslında
gerek duymazdı ya kibrite) yakıyor ve ölümlü olmayı tercih edip işlerini
aksatıyor. Ertesi gün kimse ölmüyor.
Konu olarak ilginç yer yer gizemli roman. Ancak edebi mi bence değil. Okunmalı mı? E yazmış o kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder