Okunma tarihi: 23-30 Eylül 2007
Roman değil de, kitabın son bölümlerinde roman(?) kişilerinden Demir’in ya da bir başka deyişle Ayyaş Ahmet’in de şikayetçi olduğu gibi, çok tumturaklı laflar eden, az olaylı çok mesajlı bir öykü demeli Ladesçiye. Yazar, düşüncelerini kitap boyunca Demir, Sahaf (daha doğrusu sayfacı) Raif Bey, Aysen ve kitabın son bölümünde de bizzat kendisi seslendirerek, kimlik arayışı içerisindeki, öykünün baş kahramanı Cemil’e çeşitli anekdotlarla yol gösteriyor.
Küçüklüğünden beri lades tutuşmayı seviyor Cemil ve çocuk dünyasında hep aklında tutuyor “aklımdayı”. Ancak Ayvaz ile birlikte İstanbul'da giriştiği zenginlik, güç ve böylece aşk aradığı maceradan hep ladeslenerek geri dönüyor dımdızlak Cennetşehrine.
Cemil’in İstanbul macerasından öğrendiği, (aklımda dediği) doğaya, insanlara ve kendine dürüst olmak, kim olduğunu ve ne yapmak istediğini belirleyip, bir bakıma kendi kerteriz defterini yazmak oluyor.
Yazar verdiği öğütler aracılığıyla, Cemil'e kim olduğunu keşfetmesini, hayattaki amacını belirlemesini, yetenek ve istekleri ile uyumlu bir işte mutlu olacağını, toplumun değil kendinin kendi hakkında ne düşündüğünün önemli olduğunu anlatıyor.. Hayvan sevgisini ve marangozluğa yatkınlığını birarada düşünüp semerci ustası olmayı seçiyor Cemil. Çok da başarılı bir semerci oluyor. Zaten en kötü ihtimalle en iyi ikinci semerci olurdu Cemil ama gerçekten çok başarılı oluyor, çünkü sevdiği işi yapıyor. İnternetle yurtdışından bile sipariş alıp semer gönderiyor. Amaç para kazanmak değil, kendine karşı dürüstlüğü onu başarıya ve paraya ama daha da önemlisi Aybaharına kavuşturuyor. ( yazar kitabın bir bölümünde "bir gün kitap yazarsam 7.9999 YTL’ye satardım" dediğinden mi bilinmez, Aybahar ve Cemil'in hikayesini çok hızlı sonuçlandırıyor.Halbuki kitapta Cemil'in Aybahar'a olan aşkından Cemil semerci ustalığında karar kılmadan önce uzun uzun bahsedilmekteydi, Bu kadar çabuk bitmesi okuyucu için çok da hoş olmuyor.)
Sonuç olarak kitabın, verdiği öğütleri dinleyen Cemili başarıya, mutluluğa ulaştırmasıyla kendi sağlamasını yapmış olduğu söylenebilir.
Okur Cemil yerine koyup kendini bir sürü şey öğrenebilir ona edilen nasihatlerden. Kimliğini arayanlar için yol gösterici olabilir kitap. Belki de uğraştığı işi zevk almadan, sadece yapmak zorunda olduğu için yapan bir çoğumuza, kendisini sorgulatan ve yine ne istediğini bulamayacak birçokları için karamsarlığı arttıracak bir kitap Ladesçi. Semerci olmasaydı sonunda Cemil daha gerçekçi, daha inandırıcı ve belki de bazıları için daha yıkıcı bile olabilirdi hikayeler. Sonuçta herkes başarılı ve mutlu da olsa semerci olmak istemeyebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder